Empresyonizm
Empresyonizm
İzlenimcilik veya empresyonizm, 19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını, özellikle resmi etkileyen akımdır. Doğadaki unsurların, kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri ve duygusal izleri yansıtmayı hedefler. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı objektif bir gerçek olarak değil, kendilerinde yarattığı izlenimi resme (veya edebi esere) aktarırlar. İzlenimcilik, modern resim sanatındaki ilk büyük devrimci harekettir.
1. Vincent van Gogh (1853-1890) resimlerinde canlı ve doğal olmayan renkler kullanan, post-empresyonistlerden biri olarak kabul edilir.
4. Fotoğrafın bulunması: 1835 yılında bir gün Daguerre ışıklanmış bir levhayı içinde kimyasalların bulunduğu bir kaba yanlışlıkla koyar. Birkaç gün sonra levhayı fark ettiğinde, elde ettiği sonuçtan kendi adını vereceği yöntemi bulur. "Daguerrotype" adını verdiği bu buluş, 1839'da Fransız Bilimler Akademisi'nce resmileştirilir.
İzlenimcilik veya empresyonizm, 19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını, özellikle resmi etkileyen akımdır. Doğadaki unsurların, kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri ve duygusal izleri yansıtmayı hedefler. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı objektif bir gerçek olarak değil, kendilerinde yarattığı izlenimi resme (veya edebi esere) aktarırlar. İzlenimcilik, modern resim sanatındaki ilk büyük devrimci harekettir.
Claude
Monet'nin 1872 tarihli “İzlenim: Gün Doğumu
(Impression soleil levant)” isimli tablosu, akımın isimlendirilmesinin
kaynağıdır.
Resimde izlenimcilik, özellikle ışık ve
renkten kaynaklanan görsel izlenimleri yansıtmayı hedefler. Resmedilen nesnelerden
veya olaydan çok günün belirli bir zamanına özgü ışığın sanatçı üzerinde
yarattığı izlenimlere önem verilir. Akımın öncüleri Claude Monet ve Camille
Pissarro'dur.
İzlenimcilere göre sanatçı doğrudan
doğruya gerçeği değil, gördüklerinin kendisinde uyandırdığı duygu ve
düşünceleri esas almalı, gerçekçiliği ve nesnelliği ikinci plana atarak,
kişisel yorumu ön plana çıkarmalıdır. Doğayı taklit veya temsil etmekten vaz
geçilmelidir. İzlenimcilikte, yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya
değiştiği ve her sanatçı eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi
anlatacağı için, meydana getirilen eser, çizerin veya yazarın kişiliğine dair
izler taşır.
Bu akıma
mensup sanatçılar genellikle hayale ve soyut betimlemelere yer verirler ve
kendilerini dış dünyanın etkilerinden uzak tutarlar. Onlara göre dış âlemdeki
varlık ve nesneler göründükleri gibi değil, hayal güçlerinde canlandırdıkları
gibidir. Bu sebepten dolayı da gerçeği göründüğü gibi ele almayıp duygusal
yönlendirmelerin eşliğinde eserlerine işlemişlerdir.
Temsilcileri
Temsilcileri
·
Claude Monet (1840-1926),
İzlenimcilik Grubunun kurucusu ve tarihi üyesi
·
Pierre-Auguste
Renoir (1841-1919),
Empresyonist Grubun kurucusu ve tarihi üyesi
·
Francesco
Filippini (1841-1870), öncülerden, İtalyan İzlenimcilerinin
kurucusu
·
Paul Cézanne (1839-1906),
Empresyonist Grubun kurucusu ve tarihi üyesi
·
Edgar Degas (1834-1917),
İzlenimciler Grubunun kurucusu ve tarihi üyesi
Dipnotlar:
1. Vincent van Gogh (1853-1890) resimlerinde canlı ve doğal olmayan renkler kullanan, post-empresyonistlerden biri olarak kabul edilir.
2. Cezanne'in Empresyonistlerle ve
özellikle İsviçre Akademisi'nde tanıştığı Pissarro
ile oluşan dostluğu, onun donuk renkleri bırakarak Empresyonistlerin parlak,
açık tonlu renklerini kullanmasını sağlamıştır. Empresyonist bir dönem geçiren
Cezanne'in daha sonra izlenimciliğin kurallarından ayrılan sanatı, hızla daha
yalıncı ama daha çok işlenmiş ve yapıya daha çok önem veren bir tutuma doğru
gelişerek Kübistlere öncülük eder.
3. 20.
yüzyıl modernistlerine göre Cézanne, modern resmin babasıdır.
4. Fotoğrafın bulunması: 1835 yılında bir gün Daguerre ışıklanmış bir levhayı içinde kimyasalların bulunduğu bir kaba yanlışlıkla koyar. Birkaç gün sonra levhayı fark ettiğinde, elde ettiği sonuçtan kendi adını vereceği yöntemi bulur. "Daguerrotype" adını verdiği bu buluş, 1839'da Fransız Bilimler Akademisi'nce resmileştirilir.
Post a Comment