Magna Carta
Magna Carta
İngiltere
Kralı John, 1214’te Fransa Kralı II. Philip ile girdiği bir savaşta yenilgiye
uğradı. Ardından ülkesine dönüp, denizaşırı seferini desteklemeyen baronlardan
ağır vergiler toplamaya çalıştı. Birikmiş başka rahatsızlıkları da olan baronlar
isyan etti ve 1215 yazında Londra’yı ele geçirdiler. Londra’nın düşmesiyle
birlikte, Kral John ile Baronlar arasında, Thames Nehri’nin kıyısındaki
çayırlıkta Runnymede’de, Magna Carta
diye anılan bir anlaşma yapıldı (15 Haziran 1215).
Bu belge ile kralın ilk kez yetkileri kısıtlanmış ve halka bazı hak
ve özgürlükler tanımıştır. Günümüzdeki anayasal
düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından
birisidir. Aslen, Papa III. Innocent, Kral John ve baronları arasında, kralın
yetkilerinin sınırlarını karara bağlamak amacıyla imzalanmıştır. Kralın bazı
yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden
daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılıyordu. Anlaşma,
sadece Kral John’u değil tüm mirasçılarını da sonsuza dek bağlıyordu.
Magna
Carta’nın ilk kısmı, İngiltere Kilisesi’nin “özgür olacağına ve haklarının
azaltılmayacağına ve özgürlüklerinin zarar görmeyeceğine” dair teminatta
bulunur.
Takip
eden maddeler, kral ve asilzadeler arasındaki karşılıklı feodal ilişkiyi bir
sisteme bağladı. Anlaşma, kimsenin adli bir süreç yaşanmaksızın hapse
atılamayacağını teminat altına alır. Hiçbir feodal verginin, krallığın “genel
rızası” olmaksızın yürürlüğe konamayacağına dair bir hüküm de vardır. Son madde
ise, bir baronlar konseyini ve anlaşmayı kuvvetlendirmek üzere, krallığa karşı güç
uygulama yetkisi verilen ruhban sınıfının oluşturulmasını sağladı.
Magna
Carta, İngiltere’de özgürlüğün ve hukuk
devletinin temeli ve anayasal monarşinin ilk tohumu olarak
değerlendirilir. Ancak, çıkarılmasından sonraki yüzlerce yıl boyunca büyük
oranda ihmal edilmiştir.
Magna
Carta’nın önemi, 17. yüzyılda bir parlamento lideri olan Sir Edward Coke’un,
Stuart krallarına karşı verdiği savaşta, anlaşmanın ilkelerini tekrar ve tekrar
alıntılamasıyla yeniden gündeme geldi. Ve sonraları Amerika’daki sömürgelere
bağımsızlık mücadelelerinde ilham kaynağı oldu.
Notlar:
1. Magna Carta Latince’de “Büyük Ferman” veya “Büyük Sözleşme”
anlamına gelir.
2. 47 kopyası yapılan Manga
Carta’nın sadece dört kopyası günümüze ulaşabilmiştir. İki kopyası British
Museum’da, diğerler ise Lincoln ve Salisbury’deki katedral arşivlerinde bulunmaktadır.
3. İngiltere’nin Fransız
ihtilalinden az etkilenmesinin nedeni olarak da düşünülür. Çünkü Avrupa’nın 19.
yüzyılda halledebildiği problemlerin çoğu, Magna Carta ile İngiltere’de 13.
yüzyılda hallolmuştur.
Post a Comment