HİTİTLER ve Kronolojik gelişimleri
HİTİTLER ve Kronolojik gelişimleri
Hititler, M.Ö. 2000 – 1200 yılları arasında
Anadolu’nun büyük bir kesiminde ve Kuzey Suriye’de hüküm sürmüşlerdir.
Hititlerin konuştukları dil Hint - Avrupa ailesine aitti. Krallıklarının
kuruluşundan birkaç yüzyıl önce Anadolu’ya geldiler ve yerli halk olan Hattiler
arasında zamanla güç kazanarak Hitit devletini kurdular. Hititler Orta
Anadolu’da, yani Hatti ülkesinde varolan köklü birikime sahip çıkarak ve diğer
yakın doğu uygarlıklarından etkilenerek yeni bir kültür bireşimi oluşturdular.
M.Ö. 1650 / 1600’lerde, adı Hattuşa’lı anlamına gelen
Hattuşili, bugünkü Çorum sınırları içinde kalan Boğazköy / Hattuşa’da ilk Hitit
krallığını kurdu. Ardılı I. Murşili zamanında krallığın sınırları Anadolu
dışına taştı; güneyde Halep alındı, Babil’e dek inildi. Bu tarihten sonra
inişli çıkışlı bir politik başarı sergileyen Hititler, M.Ö. 14. yy.’ın
ortalarında tahta çıkan genç ve dinamik I. Şuppiluliuma döneminde en parlak
dönemlerini yaşadılar.
M.Ö. 13. yy.'da yakındoğunun önemli
imparatorluklarından biri haline gelen Hitit devleti, Doğu Akdeniz’de gücünü
kanıtlamak isteyen Mısır ile bir sürtüşme içine girdi. Bu sürtüşme, M.Ö. 1285
yılında Kuzey Suriye’deki Kadeş kenti yakınlarında Muvatalli yönetimindeki
Hitit ordusuyla, II. Ramses yönetimindeki Mısır ordusunun giriştikleri savaşla
doruğa ulaştı. Kesin bir yengi olmasa da, Hititler bu savaşı kazandılar. Kadeş
savaşından sonra M.Ö. 1269 yılında imzalanan barış antlaşması, günümüze dek
gelen en eski resmi yazılı antlaşmadır. Bu tarihte dünyanın önemli devletleri
Babil, Asur ve belki de Miken federasyonu idi. Hititler ve Mısırlılar ise
dünyanın süper güçleri idi.
Bu parlak dönemden yüzyıl kadar sonra M.Ö. 1200’lerde
Hitit İmparatorluğu, batıdan gelen Deniz Halklarının istilasıyla yıkıldı ve
başkent Hattuşa terk edildi.
Merkezi Hitit devletinin çöküşünden sonra, tunç
çağlarının bitip demir çağının başladığı bu dönemde, Orta Anadolu’da yarı
göçebelerin yaşadığı ve Karanlık Çağ adı verilen bir dönem başladı. Anadolu’nun
güneydoğusunda ise M.Ö. 1100 –700 arasında Geç Hitit Krallıkları adı verilen
küçük kent devletleri varlıklarını sürdürdüler. Ancak bu bölgede merkezi bir
Geç Hitit devleti kurulmadı.
3200 Anadolu'da erken tunç çağının başlangıcı.
2500 Hatti diline ait ilk kayıt.
2500 – 2000 Kızılırmak havzası içinde Hatti rahip beylerinin
güçlenmesi.
2250 – 2000 Hint – Avrupa'lıların Karadeniz'in Kuzeyinden
Avrasya'ya yayılmaları.
2300 Urkis kentinde (Mardin'in güneyinde) Hurri diline ait
ilk kayıt.
2200 Hititlerin Hatti ülkesine olasılıkla Kafkasya yönünden göç
etmeleri. Alacahöyük buluntularının Maikop kültürüyle benzerlikleri göç yolu
için Kafkasya yönü olasılığını güçlendirmektedir. Hititlerin akrabası olan Luvi'ler ve Pala'ların da Hititler de aynı zamanda Anadolu'ya geldikleri
düşünülmektedir.
2100 – 2000 Hititlere ait Alacahöyük (Hitit kenti Arinna?) güneş
kursları.
2100 – 1900 Hitit prens ve prenseslerine ait Alacahöyük kral
mezarları.
~2000 Hititlerce Arzava ülkesinin dili olarak anılan Luvi dilinin Güney ve Batı Anadolu'da
yaygınlaşması. Pala dilinin Kuzey
Anadolu'da yaygınlaşması. Hurri
dilinin Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaygınlaşması.
1900 – 1800 Anadolu'da Asurlu tacirlerin etkinlik dönemi, Kaneş ve
Hattuşa'da Asur Karum'ların
kurulması. Asurlular Asurca liman, rıhtım anlamına gelen karumlarda belirli bir
serbestlikle yaşayıp ticareti denetliyorlardı. Asur'dan Anadolu'ya kalay ve
dokuma, Anadolu'dan Asur'a da bakır, gümüş ve altın satımı vardı. Ticaret
kervanlarında eşekler kullanılıyordu. Bu çağda 1 kg gümüş, 70 kg bakıra; 1 kg
altın 8 kg gümüşe; 1 kg demir, 5 kg altına eşdeğerdi.
1750 Anitta'nın Kuşşar'da (Aksaray'ın batısındaki
Acemhöyük) kral oluşu, Hitit krallığının doğuşu. Bu tarihten Telipinu'nun kral
olduğu 1530'lu yıllara kadar geçen dönem Hitit tarihinde “Eski krallık” dönemi
olarak adlandırılmaktadır.
1750 – 1700 Anitta'nın Karadeniz kıyısındaki Zalpuva
kentini ve Hattuşa'yı ele geçirmesi. Kuşşar kralı Anitta'nın Neşa (=Kaneş,
=Alişar) kentini ele geçirmesi. Bu çağda Kuşşara ve Kaneş kentlerinin nüfusunun
10.000 civarında olduğu söylenebilir.
1660 – 1630 I. Hattuşili'nin
krallık dönemi. Hattuşili Hattice Hattuşlu anlamındaydı.
Hattuşili Hitit başkentini Kuşşar'dan Hattuşa'ya taşıdı. Hitit ordusu ilk defa
Hattuşili önderliğinde Fırat nehrini geçti. Yine bu dönemde Hatti dili yalnızca
Hitit tapınaklarında okunan ve ilahilerde yaşayan ölü bir dil durumuna geldi.
1630 I. Hattuşili Halpa'daki (bugünkü Halep) Yahmad
krallığı ile savaşırken (belki de bir çarpışma sırasında) öldü. Yerine I.
Murşili kral oldu. Murşili'nin I. Hattuşili'nin varisi olduğu halde, onunla
akrabalık bağı olduğu kesin değildir. Huzziya'dan başka oğlu olmayan Hattuşili,
Murşili'yi öz oğlunun kendisine karşı bir komplo içinde olduğunu görünce ardıl
olarak seçmiştir.
~1610 Murşili Halpa'yı ele geçirdi ve ganimetleriyle
Hattuşa'ya döndü. Halpa bu tarihten sonra Hitit krallığının değişmez bir
parçası oldu.
~1600 Murşili gerileme döneminde olan Babil'in büyük Amori
Krallığına saldırdı ve Babil'i ele geçirdi. Babil'li tarihçiler bu olayı “Samsuditana
zamanında Hatti'nin erkekleri Akad ülkesine karşı yürüyüşe geçti” şeklinde
anlatmaktadırlar. Bu saldırıdan sonra en ünlü kralı Hammurabi olan Birinci Babil Hanedanlığının sona erdi.
Murşili, eniştesi olan Hantili ve
Hantili'nin kayınbiraderi Zidanta tarafından kurulan bir komplo ile öldürülüşü,
Hantili'nin kral oluşu. Hantili Luvice bir addı.
1570 – 1535 Zidanta, Ammuna ve Huzziya'nın krallık dönemleri.
Hitit krallığında iç karışıklıklar ve krallık ailesi içindeki çekişmeler
sonucunda merkezi otorite azaldı. Kutsal Nerik kenti Karadeniz kıyılarında
yaşayan göçebe Kaşkaların eline geçti. Barbar ve savaşkan bir halk olan
Kaşkalar Hititlere karşı imparatorluğun sonuna dek kuzeyde bir tehdit
olarak kaldılar. Hitit toprakları Hattuşa ve çevresine dek küçüldü.
1535 – 1510 Telipinu'nun
krallık dönemi ve büyük imparatorluk devrinin başlangıcı... Telipinu Hitit
tahtına çıkış koşullarını düzenlediği bir ferman yayınladı. Arzava ülkesiyle
ile bir antlaşma yaptı ve merkezi otoriteyi yeniden kurdu.
Bu çağda başkent Hattuşa'nın nüfusunun 30000
civarında olduğu söylenebilir.
Kuzey Suriye'de Mitanni devletinin
kuruluşu. Mitanni devletinin kralları Hint – Avrupa'lı, yerli halkı ise
Hurrilerdi. Luvi dilinin Orta
Anadolu'da yaygınlaşması.
1510 – 1460 Alluvamna, II. Hantili, II. Zidanta ve II. Huzziya'nın
krallık dönemleri. Hitit devletinin gücü bu dönemde de azaldı ve güney –
güneydoğu Anadolu'da Hitit etkisi azaldı. Mitanni
devleti bu dönemde Mısır'dan sonra Ortadoğu'nun en güçlü devleti konumuna
geldi.
1400 – 1300 Mikenlerin Batı Anadolu'da Hititlerin Ahhiyava adını
verdiği siyasal birliği kurmaları.
1450 – 1350 Mitanni yönetiminde Hint – Ari soylularının egemen
olması.
~1450 Mısır firavunu II. Thutmosis'in Mısır'ın etki alanını
Karagamış'a dek yayması.
1460 – 1440 II. Tuthaliya'nın
krallık dönemi. Tuthaliya Hattice kutsal bir dağın adıydı.
Tuthaliya Mitannilere ilişki kurup Hititlerle bağını koparmak isteyen Halpa
kentini yıktı. Bu dönemde Mitanni krallığı Mısır'la ittifak kurmak için Mısır
firavunu II. Amenofis'e elçiler gönderdi. Hititlere karşı olan bu ittifak kısa
süre sonra diplomatik bir evlilikle de desteklendi.
1440 – 1400 Tabarna Arnuvanda – Tavananna Aşkmunikal kardeşlerin
(üvey, ya da evlatlık?) yönetimi. Arnuvanda Hattice kutsal bir
dağın adıydı. Aşmunikal Hurrice bir addı ve bu tarihten
sonraki tüm Hitit kraliçelerinin adları Hurrice'dir.
Kaşkalar Kızılırmak havzasındaki pek çok
Hitit kentini yağmaladılar ve Hattuşa'ya dek geldiler.
1400 – 1370 III. Tuthaliya ve oğlu genç Tuthaliya'nın krallıkları.
Genç Tuthaliya'nın kısa süren hükümranlığı sırasında Hatti ülkesi Kaşka, Arzava
ve Doğu bölgelerinden saldırıya uğradı. Bu kritik zamanda III. Tuthaliya'nın
komutanı Şuppiluliuma krallığın
başına geçti.
1400 – 1300 Alacahöyük yontu eserleri.
1370 – 1335 Büyük imparatorluğun ilk güçlü kralı I.
Şuppiluliuma'nın krallık dönemi. Şuppiluliuma, adı Hititçe olan ilk Hitit
kralıdır. Şuppi Hititçe saf, luli ise kaynak anlamında; Şuppiluliuma, saf
kaynaklı demekti.
Şuppiluliuma Arzava kralı ile kızını
evlendirerek Güney'deki durumunu güçlendirdi. Kuzeydoğudaki Hayaşa, güneydeki
Kizzuvatna ve güney Suriye'deki Amurru krallıkları da diplomasi yoluyla
Hititlere bağlandı.
Komşu küçük krallıklarla ilişkiler
düzeltilince Mitanni ile Hititlerin karşılaşması kaçınılmaz oldu. Şuppiluliuma
Mitanni'ye karşı yürttüğü ilk seferde başarısız oldu ve geri çekilmek zorunda
kaldı. Mitanni kralı Tuşratta eline geçen ganimeti Mısır firavunu III.
Amenofis'e gönderdi. Ancak Şuppiluliuma ikinci savaşa daha iyi hazırlandı.
Hititlerin planı Fırat nehrini Kuzey Suriye'deki Mitanni savunma hattının
kuzeyinden geçerek Mitanni'yi arkadan vurmaktı. Bu doğrultuda Doğu Anadolu'daki
Hayaşa krallığıyla anlaşma yapıldı ve Hitit ordusu Torosların kuzeyinden
kuzey-doğu Suriye'ye indi. Şuppiluliuma Tuşratta ile yaptığı ikinci savaşta
başarılı oldu ve Mitanni başkenti Wassukanni'yi ele geçirdi. Şuppiluliuma
Mitanni seferini güneye doğru sürdürdü ve bir yıl içerisinde Lübnan dağlarına
dek tüm Hurri ülkesini ele geçirdi. Ugarit kralı II. Niqmandu ile antlaşma
yapılarak Ugarit kenti vasal duruma getirildi. Şuppiluliuma, Tuşratta'nın oğlu
Maltiwaza'yı kukla kral olarak Mitanni'nin başına geçirdi. Böylece Mitanni
devleti yıkılarak, Asur ile Hatti ülkesi arasında Hitit uydusu bir tampon
devlet yaratılmış oldu. Bu tarihlerde Akhenaten'in dinsel reformlarıyla meşgul
olan Mısır, Hititlerin yayılmasına müdahale edemedi.
Büyük Suriye seferi dönüşü Hititler
Kargamış kentini ele geçirdi. Şuppiluliuma Kargamış ve Halpa kentlerinin
yönetimlerini oğulları Şarrikuşuh ve Piyassili'ye verdi.
1360 IV. Amenofis'in (Akhenaten) Mısır firavunu oluşu.
Şuppiluliuma Amenofis'e armağan olarak iki buçuk kilo ağırlığında gümüşten
yapılmış beş hayvan şekilli kap (rhyton) ve başka gümüş eserler gönderdi.
1338 Mısır firavunu Tuthankhamon'un (1347 – 1338) dul
karısı Ankhesenpaam I. Şuppiluliuma'ya bir mektup yazarak kralın oğullarından
birini kendisine eş olarak istedi.
I. Şuppiluliuma'nın Mısır kraliçesine eş
olarak gönderdiği oğlu Zannaza Mısır yolunda belirsiz bir biçimde öldürüldü.
1335 Şuppiluliuma Filistin'den Hattuşa'ya getirilen
tutsakların yaydığı vebadan öldü, yerine en büyük oğlu II. Arnuvanda geçti
ancak onun da birkaç yıl içinde aynı hastalıktan ölmesiyle, Arnuvanda'nın
kardeşi küçük yaştaki II. Murşili'nin krallık dönemi başladı. II.
Murşili'nin tarihçesinde bu olay şöyle anlatmıştır: “Hitit ülkesinin
düşmanları şöyle düşündüler: Hatti ülkesinin kralı kahraman bir kral idi. O
düşman ülkelerini yendi. O tanrı oldu [öldü]. Babasının tahtına oturan oğlu, o
da eskiden bir kahramandı. O hastalandı, o da tanrı oldu. Şimdi babasının
tahtına oturan ise bir çocuktur. Hatti ülkesinin topraklarını koruyamayacak...”
1335 – 1315 Şuppiluliuma'nın ölümüyle Anadolu ve Suriye'de Hitit
otoritesi sarsıldı ve komşu vasal krallıklar isyan ettiler. II. Murşili
Arzava'ya kraşı sefere çıktı ve Arzava'yı yendi. Ahhiyava'ya sığınan Arzava
kralı Hititlere teslim edildi. II. Murşili, Halep ve Kargamış kentleriyle,
Mitanni ve Amurru tampon devletlerindeki statükoyu koruyarak, Suriye'deki Hitit
egemenliğini sürdürdü.
Kaşkalar bu dönemde kabile düzeninden
sıyrılıp merkezi yönetime yöneliyorlardı. II. Murşili Kaşkaları yendi ve Kaşka
kralı Pihhuniya'yı tutsak etti. II. Murşili krallığı boyunca Kaşkalara karşı
yapılan 10 sefer kaydedilmiştir. Bu seferler başarılı olmasına karşın, düşmanın
göçebe niteliğinden ötürü hiçbirinde kesin sonuç alınamamıştır.
II. Murşili kendi dönemini geriye bakışlarla anlatan bir tarihçeyi tabletlere yazdırdı.
II. Murşili kendi dönemini geriye bakışlarla anlatan bir tarihçeyi tabletlere yazdırdı.
1315 – 1282 Muvatalli'nin
krallık dönemi. Muvatalli Luvi
dilinde Fırtına Tanrısı'nın bir adıydı. Kral kardeşi (III.) Hattuşili'yi Kuzey
Anadolu bölgesinden sorumlu komutan olarak görevlendirdi. Zaman zaman
aralarında bazı sürtüşmeler olsa da, Muvatalli Hattuşili'ye her zaman saygı
gösterdi ve Hattuşili başarılı oldukça onun yetki ve ünvanlarını arttırdı.
Hattuşili kuzeydeki Kaşkaları iyice
sindirdi ve kutsal Nerik kentini geri aldı. Kaşkalar bu tarihten sonra
imparatorluğun yıkılışına dek Hititler için önemli bir tehlike yaratamadılar.
Muvatalli Viluşa (Troya ?) prensi Alaksandu
ile bir antlaşma yaptı ve Hititlerin yapacağı büyük savaşlar için Viluşa'dan
yardım sözü aldı. Muvatalli devrinde Batı Anadolu kısmen Hitit egemenliğine
girdi.
Muvatalli Mısır ile süregiden gerginliğin
bir savaşla sonuçlanacağını hesaplıyordu ve bu doğrultuda, güneye yapılacak bir
sefer için başkenti Hattuşa'dan daha güneydeki Tarhuntaşşa'ya taşıdı
(Tarhuntaşşa neresi bilinmiyor).
1290 II. Ramses Mısır firavunu oldu. Mısır krallığı II.
Ramses'le birlikte Hititlere karşı daha saldırgan bir politika izlemeye
başladı. Güney Suriye'deki Amurru Devleti Hititlerle olan vasallık ilişkisini
bozdu: “Bugüne dek sadık hizmetkardık, ama artık değiliz.”
1285 II. Ramses komutasındaki Mısır ordusu, Muvatalli –
Hattuşili komutasındaki Hitit ordusuyla Kadeş yakınlarında karşılaştı. Hitit
ordusu Mısır kaynaklarına göre 3500 araba, 17.000 yayadan oluşuyordu. Mısır
ordusunun da yaklaşık olarak aynı güçte olduğu tahmin edilmektedir. Mısır
kaynaklarında da belirtildiğine göre Hitit ordusu şu ülkelerin askerlerinden
oluşuyordu: "Hatti, Nahrina (Hurri ülkesi), Arzava, Pidasa (Hattuşa'nın
güneybatısı), Dardanoi (Batı Anadolu'da), Masa (Lydia bölgesinde), Karkisa
(Batı Anadolu'da), Lykia, Viluşa, Aravanna (Sakarya'nın doğusunda), Kaşka, Kizzuvatna,
Kargamış, Halpa, Kadeş ve Hayaşa". Bağlaşıklar listesinde Hititlerin
geleneksel düşmanlarının da yer alması, Muvatalli'nin diplomatik gücünü
göstermektedir.
Mısırlılar Amon, Re, Ptah ve Seth adlı
arkaya arkaya giden dört tümenle kuzeye yönelmişti. II. Ramses Amon tümeninin
başındaydı. Ramses, Orontes (Asi) ırmağını geçmeden Hitit ordusundan
kaçtıklarını söyleyen iki casus Ramses'e Hitit ordusunun uzakta, Halep
yakınlarında olduğunu söyledi. Oysa Muvatalli Kadeş yakınlarında pusuda
bekliyordu. Ramses, ırmağı aştı ve Asi Ovasında ilerleyerek Kadeş'in
kuzeybatısında diğer tümenleri beklemek üzere durdu. Bu sırada Re tümeni ırmağı
geçmekte, Ptah ve Seth daha güneyde ilerlemekteydi. Bu sırada Hititler Re
tümenine baskın yapıp birliği dağıttılar, ardından Amon tümenini sıkıştırdılar.
Ancak arkadan yetişen Mısır birlikleriyle Hitit ordusu geri çekildi ve
Mısırlılar mutlak bir bozgundan kurtuldular. Hititler savaşı kazanmalarına
karşın kesin bir sonuç alınamadı. Savaştan sonra Ramses ordusuyla Mısır'a
çekildi. Hititler Şam'a dek ilerlediler ve Amurru yeniden Hitit vasallığını
kabul etti.
1284 Hattuşili İştar rahibesi Puduhepa ile
evlendi. Puduhepa, III. Hattuşili'nin hükümdarlığında krallığın daha teokratik
bir yapı kazanmasında ve Hurri kültürünün etkinlik kazanmasında rol oynadı.
1282 Muvatalli'nin ölümünden sonra oğlu Uhri – Teşup III.
Murşili adıyla Hitit kralı oldu. Başkent yeniden Hattuşa'ya taşındı. Murşili
güçlü amcası Hattuşili'nin egemenlik alanını ve yetkilerini kısıtlamaya
çalıştı.
1275 Hattuşili Hattuşa'nın ileri gelenleri ve İştar
rahiplerinin de desteği ile Uhri – Teşup'u yenip, III. Hattuşili olarak
kral oldu. Hattuşili'nin esiri olarak Nuhaşşa kentine götürülen Uhri – Teşup
Mısır'a kaçtı. Mısır'la yapılan uzun yazışmalar, onun geri getirilmesini
sağlamadı.
1269 Mısır ile Hitit imparatorlukları arasında Kadeş barış antlaşması gümüş tabletlere
yazdırıldı. Kadeş barışında iki ülke arasındaki sonsuz barış dileği yanında,
iki ülkenin zor durumlarda birbirlerine asker göndermeleri, kaçakları iade
etmeleri de yer almaktaydı. Mısır firavunu ve Hitit kralı birbirlerini eşit
olarak kabul ediyorlar ve birbirlerine 'kardeşim' diye hitap ediyorlardı. Hitit
imparatorluğunun sonuna dek sürecek olan bu dostluğun bir nedeni de iki ülkeyi
de kaygılandıran doğudaki Asur'un yükselişiydi.
1256 Hattuşili büyük kızını II. Ramses'e başkadın olarak
eşliğe verdi. Ona Mısırca Maatnefrure adı verildi.
1250 – 1220 Hattuşili'nin ölümü ve Puduhepa'nın oğlu IV.
Tuthaliya'nın krallık dönemi.
IV. Tuthaliya Assuva (olasılıkla Lydia)
bölgesine sefere çıktı, kral Malaziti'yi (olasılıkla
Heredotos'daki Meles) yendi ve Sardeis'i yıktı. Sefer dönüşünde
İzmir yakınlarındaki Karabel mevkisinde bir zafer anıtı diktirdi.
Alaşiya (Kıbrıs) krallığı Hitit
vasallığını kabul etti ve Hititlere altın ve bakır olarak vergi ödemeye
başladı.
Asur ile gerginlik gün geçtikçe
tırmanıyordu. Hititler Ugarit ve Amurru krallıklarını Asur ile arada tampon
olarak düşünüyordu ve bu doğrultuda Amurru ülkesinin Asur ile ticareti
yasaklandı. IV. Tuthaliya'nın Amurru ile yaptığı antlaşmada, Mısır, Babil ve Asur
ülkesi krallarını kendisiyle eşit konumda saymıştır. (Tableti yazan katibin bu
ülkelere Ahhiyava'nın adını da eklemiş, ancak sonradan üstünü
karalamış olması ilginç bir noktadır).
Kilikya bölgesinde kuraklık ve açlık
yaşandı. Mısır firavunu Merneptah Hititlere tahıl yüklü gemiler gönderdi.
1250 – 1220 Yazılıkaya açık hava kutsal alanının doğuşu.
1240 Troia VII a uygarlığı deniz halkları tarafından
yıkıldı.
1220 – 1200 Tuthaliya'nın oğlu III. Arnuvanda'nın krallık dönemi.
Batı Anadolu'daki pek çok küçük krallık Hititlere karşı bir bağlaşıklık içine
girdi.
~1210 Bilinen son Hitit kralı II. Şuppiluliuma'nın kral
oluşu.
1200 Deniz halkları batıdan Anadolu içlerine geldiler.
Akdeniz'de Hitit gemileri düşmanla savaştılar ve yenildiler. Deniz halkları
Alaşiya'yı (Kıbrıs) aldılar. Hattuşaş ve Ugarit yakıldı. Hitit imparatorluğu
yıkıldı. Mısır Firavunu III. Ramses bu olayı şöyle anlatmıştır: ".....birdenbire
devletler yıkılıp dağıldılar. Hiçbir ülke onların silahları karşısında
dayanamadı: Hatti, Kizzuvatna, Kargamış, Arzava, Alaşiya...."
1200 – 1000 Hititlerin Luvi
nüfusunun yoğun olduğu Kuzey Suriye'ye göç etmesi. Bölgede Arami, Hurri, Luvi
ve Hitit kültürel bireşimiyle, Hititlerin yönettikleri kent devletleri
güçlenmeye başladılar: Halpa (Halep), Kargamış, Samal (Zincirli), Hattina
(Amuk), Gurgum (Maraş), Hamat (??).
1110 Asur kralı I. Tiglat-Pileser Fırat nehrini geçerek
"Hatti ülkesine" girdi. Bu tarihte artık Hatti ülkesi olarak
kastedilen yer daha çok Kuzey Suriye ve Kilikya idi. Asur kralı seferin
dönüşünde olasılıkla Kargamış kentinin kralı olan "Hatti kralı
İhni-Teşup"tan sadakat yemini aldı.
1050 – 850 Geç Hitit uygarlığında geleneksel Hitit biçemi.
876 Asur kralı Asur-Nasir-Pal ordusuyla Fırat'ı geçti ve
Kargamış kenti Asur'a yirmi talent gümüş değerinde ağır bir vergi ödemeyi kabul
etti.
858 Asur Kralı Şalmaneser ordusuyla Fırat'ı geçti.
Kargamış, Patina, Bit Adini ve Samal kentleri birleşerek bu saldırıya karşı
koymaya çalıştılar, ancak yenildiler ve Asurlar tüm Kuzey Suriye'yi istila
etti.
853 Geç – Hitit Kent devletleri Hamat ve Şam krallıklarının
önderliğinde Asur Kralı Şalmaneser'in Suriye seferine karşı koydular ve
Asurlular seferden vazgeçti.
850 – 750 Geç Hitit uygarlığında Asur biçemi.
800 – 700 Geç Hitit uygarlığında Aram biçemi.
750 Yunanlar Antakya'nın güneyinde Poseideion (Al Mina)
kolonisini kurdular. Geç Hitit eserleri bu tarihten sonra Yunanistan ve Batı
Anadolu'da görülmeye başlandı.
743 Asur kralı III. Tiglatpileser dört Suriye ülkesiyle
(Agusi, Melida, Gurgum ve Kummuh) birleşmiş Urartu ordusunu Halfeti
yakınlarında yendi. Asurlar Güneydoğu Anadolu'da yayıldılar.
717 Asurlar Kargamış'ı topraklarına kattı.
700 Geç – Hitit kent devletleri tümüyle Asur egemenliğine
girdi.
Post a Comment