Şaman’ın âlemler arası yolculuğu - Axis Mundi
Şaman’ın Axis Mundi yolculuğu
İlksel dinlerdeki birçok mit ve ritleri genel bir tablo halinde kuş bakışı görmeye çalışırsak, hepsinde ortak bir hakim fikir dikkatimize çarpar: Yerle Gök arasında ulaşım ve iletişim herhangi bir fiziksel yol (gök kuşağı, köprü, merdiven, sarmaşık, ip, "ok zinciri", ağaç, dağ, vb.) kullanılarak gerçekleştirilebilir. Söz konusu yer-gök bağlantısının bütün bu simgesel temsilcileri aslında Evren Ağacının ya da Axis Mundi 'nin varyantlarından başka bir şey değildir. Kozmik Ağaç miti ve simgesi Yeraltı, Yeryüzü ve Gökyüzünün birbirine bağlandığı bir nokta, bir "Dünyanın Merkezi" fikrini de içerir.
………… Rudolf Rahmann, zengin belgelere dayalı karşılaştırmalı incelemesinde (Shamanistic and Related Phenomena in Northern and Middle lndia) şu fikirleri ileri sürüyor: "Şamanlık; esas itibariyle bir koruyucu ruhla sürdürülen belli ve özel bir ilişkiden ibarettir. Bu ilişki şu şekilde kendini gösterir: Ya söz konusu ruh şamanı ele geçirir ki o zaman şaman onun medyumu olur. Ya da şamanın içine girip onu belli bir bilgi veya bazı üstün güçlerle, her şeyden önce de başka ruhlara egemen olma gücüyle, donatır" (Rahmann, sh. 751).
Bu tanım orta ve kuzey Hindistan Şamanizm’inin özgül niteliklerini gayet güzel özetliyorsa da, başka bazı Şamanizm biçimlerine (örneğin orta ve kuzey Asya Şamanizmlerine) aynı rahatlıkla uygulanabilir gözükmüyor. "Çıkış" motifine ilişkin ögeler (merdiven, direk, şaman ağacı, axis mundi, vb .. ) -ki bunların üzerinde, gördüğümüz gibi, yazar da durmamazlık etmiyor- Şamanizm’in daha açık-seçik ve belirtici bir tanımını gerekli kılıyor. Yazar tarihsel olarak "Hindistan’da Saktizm'in gelişinden önce mutlaka şamanlık olgularının görülmüş olduğu ve Munda halklarının da bunlardan etkilenmiş olduğu" sonucuna varıyor (Rahmann, sh. 753).
Mircea Eliade / “Şamanizm” kitabı
İlksel dinlerdeki birçok mit ve ritleri genel bir tablo halinde kuş bakışı görmeye çalışırsak, hepsinde ortak bir hakim fikir dikkatimize çarpar: Yerle Gök arasında ulaşım ve iletişim herhangi bir fiziksel yol (gök kuşağı, köprü, merdiven, sarmaşık, ip, "ok zinciri", ağaç, dağ, vb.) kullanılarak gerçekleştirilebilir. Söz konusu yer-gök bağlantısının bütün bu simgesel temsilcileri aslında Evren Ağacının ya da Axis Mundi 'nin varyantlarından başka bir şey değildir. Kozmik Ağaç miti ve simgesi Yeraltı, Yeryüzü ve Gökyüzünün birbirine bağlandığı bir nokta, bir "Dünyanın Merkezi" fikrini de içerir.
Aynı
şekilde bu "merkez" simgeselliği, şamancıl ideoloji ve tekniklerde
birinci dereceden bir rol oynamakla birlikte, şamanizmden çok daha yaygın ve
"yaşça" ondan eskidir. "Dünyanın Merkezi – axis mundi"
simgeselliği aynı zamanda, Gökle Yer ve tanrılarla insanlar arasındaki
iletişimin mümkün olmaktan da öte; kolay ve herkesin gücü dahilinde olduğu bir
"ilk çağ" mitiyle de uyum ve bağlantı halindedir. Saydığımız mitler genellikle
bu ilk illud tempus'a ("o zaman", “tanrısal
zaman”, “yaratılış zamanı”) gönderme yaparlar; fakat aralarından bazıları bu
iletişimin kesilmesinden sonra bir kahraman, hükümdar ya da büyücü tarafından
gerçekleştirilmiş bir göğe çıkıştan da söz eder. Başka deyişle, kimi seçilmiş veya
ayrıcalıklı insanlar için Zaman'ın başlangıcına kadar geriye giderek
"düşüş "ten, yani Gökle Yer arasındaki iletişimin kesilmesinden
önceki mitsel ve cennetlik anı tekrar yaşamanın mümkün olduğu fikrini de
içerir.
Şamanlar
dönem dönem bazı kurban törenleri düzenlerler. Ayrıca bir şamanın ruhlara
sunulmak üzere yılda bir kez yapılan kurban töreni bütün kabile için büyük bir
dinsel olaydır.
Şamanik tören
bir hayvanın (genellikle bir ren geyiği) kurban edilmesiyle başlar. Sergilenen
nesneler kurbanın kanına bulanır; et daha sonra pişirilip yenecektir. Wigwam
'ın (çadırın, yurtun) içine uçları duman deliğinden dışarı
çıkan uzun kazıklar çakılır. Bunlar uzun bir iple dışarıda yüksekçe bir yüzeyin
üzerinde sergilenen eşyaya bağlanır; bu "ruhların yolu"dur. Şamancıl
bir gök yolculuğu söz konusudur. Uçları duman deliğinden dışarı çıkarı direkler,
kurbanların en yüksek göğe götürülmesi sırasında kullanılan Axis mundi 'yi ("dünyanın ekseni/evren
ağacı/kozmik direk") simgelerler.
Bütün bu
hazırlıklardan sonra törene katılacaklar çadırın içinde toplanırlar. Şaman
davul çalıp hırlamaya, sıçrayarak dans etmeye başlar. Gittikçe daha yükseğe
sıçrar. Yardımcıları herkesle birlikte koro halinde yırın nakaratını tekrarlar.
Şaman bir an durur, bir kadeh alkol içer, birkaç çubuk tüttürür, sonra dansına
devam eder. Yavaş yavaş ısınır, dalınca geçer, sonunda esrime halinde cansız
gibi yere yıkılır. Hemen kendine gelemezse üç kez kanla sulanır. O
zaman kalkar ve tiz bir sesle konuşmaya başlar;
iki üç kişinin sorularına yanıt verir. Şamanın bedeninde
şimdi bir ruh veya cin vardır; şaman yerine soruları
yanıtlayan da odur, zira şamanın kendisi Yeraltı
dünyasındadır.
Döndüğünde
herkes ölüler diyarından geri gelişini sevinç çığlıklarıyla karşılar ve
selamlar.
………… Brahmancıl inanışta da kutsal direk; Evren Ağacını temsil eder ve
dolayısıyla "Dünyanın Merkezinde" sayılır. Ritüelik törenler de
tanrılar âlemine varan bir göğe çıkışı simgeselliğini içeriyor. Nitekim
"Kurbanın bir tek sağlam dayanağı, bir tek barınağı vardır: gökler alemi" (Çatapatha Brdhmana, VIII,
7, 4, 6). "Kurban
sağlam bir taşıyıcı balıktır" (Aitareya Brahmana, III,
2, 29); "Kurban, bir bütün olarak, göğe götüren
gemidir". Ritüelin mekanizması bir dürohana yani
"zor çıkış"tır, zira Evren
Ağacına tırmanmayı gerektirir.
Gerçekten
de, kurban direği (yüpa), Evren Ağacıyla özdeşleşen bir ağaçtan yapılır.
Rahip yanına bir oduncu alarak bunu ormandan kendisi seçer (Çatapatha
Br. III, 6, 4:, 13
: ete.). Ağaç kesilirken rahip ona şöyle seslenir :
"Doruğunla göğü yırtma, gövdenle havayı yaralama!..". Kurban direği
bir tür evren direği olmuştur. Rig
Veda (III, 8, 3) ona şöyle seslenir : "Yerin
doruğunda yüksel, ey vanaspati (ormanın
Efendisi)!"
Kurban
sunucu, tek başına ya da eşiyle birlikte, bu kozmik direğe tırmanarak göğe çıkar. Direğe bir merdiven dayayıp
eşine seslenir : "Hadi gel, Göğe çıkalım." Kadın yanıt verir: “Olur,
çıkalım". Bu ritüel konuşma üç kez tekrarlanır (Çatapatha
Br. V, 2, 1,
10 ; vb.). Tepeye varınca kurban sunucu direğin başına dokunur ve kollarını (bir
kuşun kanatları gibi!) iki
yana
açarak haykırır : "Göğe, tanrılara eriştim! Ölümsüzleştim !"
(Taittiriya
Samhita, I, 7, 9, 2; vb. ).
"Hiç kuşkusuz, kurban sunan, göksel âleme ulaşmak için kendine bir
merdiven, bir köprü yapmış olur" (ibid. vı,
6, 4, 2; vb.).
Kurban
direği bir Axis Mundi’dir; arkaik
kavimlerin sunularını Göğe göndermekte kullandıkları çadırlarının duman deliği
ya da orta direği gibi, Veda'ların yupâ’sı da
bir "kurban taşıma aracı"dır (Rig Veda, Ill,
8, 3). Ona şöyle
dua ediliyordu: "Ey Ağaç, bırak kurban göğe gitsin!",
" Ey Ağaç, kurban tanrılara doğru
yönelsin!".
………… Rudolf Rahmann, zengin belgelere dayalı karşılaştırmalı incelemesinde (Shamanistic and Related Phenomena in Northern and Middle lndia) şu fikirleri ileri sürüyor: "Şamanlık; esas itibariyle bir koruyucu ruhla sürdürülen belli ve özel bir ilişkiden ibarettir. Bu ilişki şu şekilde kendini gösterir: Ya söz konusu ruh şamanı ele geçirir ki o zaman şaman onun medyumu olur. Ya da şamanın içine girip onu belli bir bilgi veya bazı üstün güçlerle, her şeyden önce de başka ruhlara egemen olma gücüyle, donatır" (Rahmann, sh. 751).
Bu tanım orta ve kuzey Hindistan Şamanizm’inin özgül niteliklerini gayet güzel özetliyorsa da, başka bazı Şamanizm biçimlerine (örneğin orta ve kuzey Asya Şamanizmlerine) aynı rahatlıkla uygulanabilir gözükmüyor. "Çıkış" motifine ilişkin ögeler (merdiven, direk, şaman ağacı, axis mundi, vb .. ) -ki bunların üzerinde, gördüğümüz gibi, yazar da durmamazlık etmiyor- Şamanizm’in daha açık-seçik ve belirtici bir tanımını gerekli kılıyor. Yazar tarihsel olarak "Hindistan’da Saktizm'in gelişinden önce mutlaka şamanlık olgularının görülmüş olduğu ve Munda halklarının da bunlardan etkilenmiş olduğu" sonucuna varıyor (Rahmann, sh. 753).
………… Hint fakirlerinin
ip numarası; şamanın göğe yükselişinin
göz alıcı bir varyantından başka bir şey değildir. Şamanın çıkışı her zaman
simgesel kalır, zira şamanın vücudu ortadan kaybolmaz ve yolculuk
"ruhta", daha doğrusu "ruhen" yapılır. Fakat ip simgesi de,
merdiven simgesi gibi, Gök'le Yer arasında bir iletişimi zorunlu olarak var
sayar. İpin veya merdivenin (ama bu bir sarmaşık, bir köprü, bir "ok
zinciri" de olabilir) aracılığıyla tanrılar Yere iner, insanlar da Göğe
çıkar. Bu, Hindistan'da olduğu gibi Tibet'te de rastladığımız arkaik ve çok
yaygın bir gelenektir.
BUDA, "insanların yollarını çiğnemek"
niyetiyle, Trayastrimça-Gök'ten bir merdivenle
iner; merdivenin üst başından, yukarda bütün Brahmaloka'lar, aşağıda da
Yeraltı âleminin derinlikleri gözükür (A. Coomaraswamy) . Zira bu merdiven
Evrenin Göbeği ‘ne dikilmiş gerçek bir Axis mundi (Dünyanın ekseni) dir. Bharhut
ve Sanci kabartmalarında ve Budist Tibet resimlerinde de görülen bu mucizevi merdiven insanların Göğe
çıkmalarına da yarar (Giuseppe Tucci).
Tibet'te
ipin ritüel ve mitolojik işlevi, özellikle Budizm öncesi geleneklerde, daha iyi
belirir ve gözlemlenir. Tibet'in ilk kıralı Gna-k'ri-bstan-po'nun Gökten rmu-t'
ag denilen bir iple indiğine inanılırdı. Bu mitsel ip bütün
Kral mezarlarının üzerinde de gösterilmiştir ki, bu, hükümdarların ölümden sonra
Göğe çıktıklarına işarettir. Zaten Gökle Yer arasında iletişim ve gidip gelme krallar
için hiç kesilmemişti ve Tibetliler eski kralların ölmeyip Göğe çıktıklarına
inanırlardı. Bu tasarım belleklerdeki bir "yitirilmiş cennet" anısını
da ele veriyor.
………… Tibet
Ölüler Kitabı 'ndakilere çok yakın bazı tasarımlara,
Tibeto-Birman ailesine mensup ve miladi devrin başlarından beri Çinin güney doğusunda,
özellikle Yün-nan eyaletinde yaşayan bir halk olan Mo-so veya Na-khi'lerde de
rastlanır. Bu konuda en yeni ve en bilgili otorite olan Rock'a göre,
Na-khi'lerin dini katıksız Bon şamanizminden
ibarettir.
Na-khi'ler
Orta Asya çoban topluluklarına özgü inanışların özünü korumuşlardır: Göğe
tapma, üç kozmik bölge tasarımı (gök, yer, yer-altı) Evrenin Ortasına dikilmiş olup binlerce dalıyla
onu ayakta tutan Evren Ağacı (Kozmik Ağaç) ... Tibetliler'de
olduğu gibi, Yeraltı, Yeryüzü ve Gökyüzü arasındaki iletişim bu dikey eksen Axis Mundi,
yoluyla sağlanır.
Mircea Eliade / “Şamanizm” kitabı
Post a Comment