ETNOLOJİ bilimi nedir? Konuları nelerdir?
ETNOLOJİ bilimi nedir? Konuları nelerdir?
İlkellerde din, büyü,
sanat ve mitolojiyi konu edinen Etnoloji nasıl bir bilimdir?
Etnoloji sözcüğünün kökü Yunanca etnos - (halk) ve logia - (bilim)
’dan gelmektedir. Etnoloji, özellikle ilkel diye nitelediğimiz halkları ve bu
halkların kültürlerini inceler. Ancak yaklaşık son elli yıldan beri Etnoloji,
hiç bir zaman ilkel diyemeyeceğimiz halkları da incelemeye başlamıştır.
Bu bilim, kendi içerisinde Etnoloji ve Tasviri Etnoloji diye
başlıca iki kısma ayrılır. Etnoloji; etnoğrafik malzemeden yararlanarak maddi ve manevi kültür ögelerinin sistematik açıklamasına yönelir; değişik kültürler
arasında karşılaştırmalar yapar; insanlığın kültür tarihini aydınlatmaya
çalışır; kültürel göçleri ve kültürün genel gelişme kanunlarını araştırır.
Etnoğrafya da denilen Tasviri Etnoloji ise, çeşitli halkların yaşama
tarzlarını, düşüncelerini, araç - gereçlerini, evlerini, barınaklarını,
silahlarını, sanat eserlerini, özetle maddi ve manevi kültür ögelerini sistemli
bir biçimde «tasvir» ederek, Etnolojiye malzeme hazırlar.
Etnoloji kimi ülkelerde değişik adlarla görülmektedir.
Almanya, Avusturya ve İsviçre’de «Völkerkunde,
Ethnologie», İngiltere’de «Social
Anthropology», Amerika’da «Cultural
Anthropology» adlan altında okutulmaktadır. İngiltere’de gelişen Sosyal
Antropoloji daha çok toplumsal yapıya ağırlık vererek, ilkellerin toplumsal kurumlarını
ve örgütlerini inceler; bunların sistematik ve karşılaştırmalı araştırmalarını
yapar, birbirleri arasındaki fonksiyonel ilişkilerini inceler. Amerika’da
gelişen Kültürel Antropoloji ise, kültürü ve kültür malzemesini inceler ve kimi
durumlarda prehistoryayı, arkeolojiyi,
fiziki, antropolojiyi, paleantropolojiyi ve etnolojiyi de içine alır.
Etnoloji’nin yararlandığı başlıca bilim dallan şunlardır: Prehistorya, Arkeoloji, Fizikî Antropoloji,
Sosyoloji, Psikoloji, Tarih, Coğrafya, Biyoloji, Lengüistik, Folklor ile Din,
Hukuk, Sanat ve Müzik Etnolojisi’dir. Ülkemizde Etnoloji bilimi Ankara
(Etnoloji ve Etnografya), İstanbul (Etnoloji ve Sosyal Antropoloji) ve
Hacettepe (Sosyal Antropoloji) Üniversitelerinde okutulmaktadır. İçlerinde en
eskisi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesindeki «Etnoloji ve
Etnoğrafya» kürsüsüdür.
Etnolojinin başlıca konulan nelerdir?
Genel Etnoloji’nin başlıca beş önemli araştırma alanı vardır:
a) Maddi kültür ve teknoloji,
b) Ekonomi,
c) Toplumsal örgüt,
d) Din, büyü, mitoloji,
e) Sanat, oyun ve müzik.
Maddi kültür ve teknoloji alanına besin elde etmek için gerekli olan her türlü araç - gereç, konut yapımı ve tipleri, kap-kacak yapımı, iş yerleri, taşıt araçları, silahlar, av araçları ve teknikleri, giyim - kuşam, süs eşyası vb. girmektedir. İlkel ekonomi çoğu zaman maddi kültür ve teknoloji ile yan yana ele alınmaktadır. Oysa ilkel ekonomiyi maddi kültür ve teknolojiden ayrı gözetmek gerekmektedir. Bu alana ekonomi ve coğrafi çevre; çevrenin ekonomiye, ekonominin çevreye etkisi; ekonomi ve toplum; üretim, doğal iş bölümü, teknik iş bölümü, toplu çalışma, el işi (zanaat); tüketim, paylaşma, değiş - tokuş, ticaret; mal mülk, sermaye, pazarlar, üretim, üretim araçları, bu araçların kullanışı, ekonomi ve manevi kültür; ekonominin manevi kültüre, manevi kültürün ekonomiye etkisi ile çobanlık, avcılık, toplayıcılık vb. gibi ekonomi şekilleri girer.
Etnolojinin başlıca konulan nelerdir?
Genel Etnoloji’nin başlıca beş önemli araştırma alanı vardır:
a) Maddi kültür ve teknoloji,
b) Ekonomi,
c) Toplumsal örgüt,
d) Din, büyü, mitoloji,
e) Sanat, oyun ve müzik.
Maddi kültür ve teknoloji alanına besin elde etmek için gerekli olan her türlü araç - gereç, konut yapımı ve tipleri, kap-kacak yapımı, iş yerleri, taşıt araçları, silahlar, av araçları ve teknikleri, giyim - kuşam, süs eşyası vb. girmektedir. İlkel ekonomi çoğu zaman maddi kültür ve teknoloji ile yan yana ele alınmaktadır. Oysa ilkel ekonomiyi maddi kültür ve teknolojiden ayrı gözetmek gerekmektedir. Bu alana ekonomi ve coğrafi çevre; çevrenin ekonomiye, ekonominin çevreye etkisi; ekonomi ve toplum; üretim, doğal iş bölümü, teknik iş bölümü, toplu çalışma, el işi (zanaat); tüketim, paylaşma, değiş - tokuş, ticaret; mal mülk, sermaye, pazarlar, üretim, üretim araçları, bu araçların kullanışı, ekonomi ve manevi kültür; ekonominin manevi kültüre, manevi kültürün ekonomiye etkisi ile çobanlık, avcılık, toplayıcılık vb. gibi ekonomi şekilleri girer.
Toplumsal örgütün kapsamına, temelinde belirli ve karşılıklı
birtakım görevlerin yattığı insancıl ilişkiler girmektedir. Bunlar gelenek,
görenek, örf, adet; sosyal alışkanlıklar, kanunlar, aile tipleri, akrabalık
grupları, yaşlılar grubu ile toplumsal sınıflar, politik, sosyal, ekonomik ve
dinsel kurumlardır.
Din, büyü ve mitoloji alanına doğaüstü güçler, bu güçlerin
nitelikleri, etki alanları; yüce varlık kavramı, büyücüler, şamanlar, rahipler
ve kutsal kişiler ile bunların toplumun diğer üyeleriyle ilişkileri; dinle büyü
arasındaki benzerlikler ve ayrılıklar; dinin ve büyünün toplumun diğer kuramlarına
etkisi; dinsel ve majik ritlerin tasviri ve tanımlanması; ilkellerin “mit”ik
dünyası, mitlerin ayinler ve törenler sırasındaki önemi vb. girer.
Beşinci araştırma alanı plastik sanatları, edebiyatı, şiiri,
dramı, ritüel ve profan oyunları içine alır. Öteki bilimlerde olduğu gibi,
Etnoloji’de de, belli alanlar için uzmanlaşma söz konusudur.
Etnolojik çalışmalar ne zaman başlamıştır? Gelişmesine başlıca kimler katkıda bulunmuştur?
Etnoloji’nin tarihi Antik Çağa kadar uzanmaktadır. Ünlü
tarihçi Heredot (M.Ö. 480-424) etnologların babası sayılır. Heredot, gezip
gördüğü yerlerdeki halkların adetlerini anlatarak Yunanistan ile karşılaştırmalar
yapmıştır. Bir başka Antik Çağ yazan olan Poseidonios (Doğ. M.Ö. 135),
İtalya’ya ve İspanya’ya yaptığı birçok gezide coğrafî ve etnoğrafik gözlemlerini
sistemli bir biçimde tespit ederek, bunları bir eserinde anlatmıştır. Bu iki
yazara aynı çağda yaşamış olan Tukitides'i (M.Ö. 460-400), Plinus ’u (24-79) ve
Tacititus ’u (55-116) da ekleyebiliriz.
Orta Çağ, etnolojik araştırmalar bakımından bir durgunluk
çağıdır. Bu çağda, her şeyin İncil’de açıklandığı kabul edilerek, her çeşit
kültürel araştırma dinsel inançta n uzaklaşma olarak görülmüştür. Marco Polo (1254-1323) uzun yıllar Asya’da kalarak, Batılılara oradaki halkların
yaşayışları ve adetleri hakkında bilgiler vermiştir. Antik Çağın zenginliğinin
kaybolup gitmesini önleyen, Eski Yunan’ın ve Bizans’ın mirasını koruyan İslam
bilginleridir. İslam dininin çok geniş bir alana yayılmış olması, tek bir
kültür dili konuşulması İslam bilginlerinin uzak yerleri araştırmalarını ve bu
araştırmalardan zengin etnoğrafik malzeme toplamalarını kolaylaştırmıştır. Arap
bilginleri içinde özellikle İbnu Haldun (1332 -1406), eserleriyle
etnoğrafyaya önemli katkıda bulunmuştur.
Diaz’ı n (1450 - 1500) Vasco de Gama’nın (1469-1524) ve K.
Kolomb’un (1451-1506) keşif gerileri etnolojiyi önemi) bir dönüm noktasına
getirmiştir. Amerika yerlileri arasında bulunan Fransız misyoneri J. F. Lafitau
(1681 - 1740), onların sadece karakterlerini, adetlerini, inanmalarını
incelemekle yetinmemiş, aynı zamanda bu adet ve inanmaların Eski Çağ’daki
izlerini aramış, bunları Asya’daki halkların adet ve inanmalarıyla karşılaştırmıştır.
Böyle bir çalışma Etnoloji tarihinde «Karşılaştırarak Açıklama» yönteminin ilk
denemesidir.
Etnoloji ile ilgilenen bir başka yazar da Montesquieu ‘dür
(1689 - 1755). Montesquieu, kültürü etkileyen faktörlerin başında iklimi kabul
etmiştir Coğrafi çevreden gelen ve fiziki yapıyı etkileyen faktörler ruhsal 11
yapıyı da etkilemektedir. Montesquieu, «çevre teorisi» nin babası sayılmaktadır.
J.J.Rousseau (1712-1778), Okyanusya adalarında yaşayan
yerlilerin hayatından etkilenerek, onların yaşamalarım alabildiğine övmüş,
«Doğaya Dönüş» diye bir slogan ortaya atmıştır. Rousseau, yerlilerin hayatım
bir cennet hayatı olarak kabul etmiştir. İngiliz Kraliyet donanması kaptanı
olan J. Cook (1728-1779), Pasifik adalarına yaptığı geziler sırasında, oralarda
yaşayan yerliler hakkında geniş bilgiler toplamış, yanında getirdiği etnoğrafik
malzemeyle kıtalar etnolojisine önemli katkıda bulunmuştur. Alman
araştırıcıları baba - oğul Forster ’ler ( J. R. Forster [1729 - 1789], G. Forster [1754-1794] ) gezip gördükleri yerler
hakkında tuttukları notlarla etnolojiye ve etnografyaya yararlı olmuşlardır.
C. Darwin ’in (1809-1882) araştırmaları etnolojiyi de etkileyerek etnolojide evrimci okul’u geliştirmiştir. İsviçreli J.J. Bachofen (1815-1887), Amerika’lı L. Morgan (1818 - 1881), İngiliz E. B. Tylor (1832-1917) J.G . Fraser (1854-1917), A.C. Haddon (1885- 1940), Alman A. Bastian (1826-1905') ve Fin’li E. Westermarck (1862-1939) dinin, büyünün, ailenin, devletin, sanatın kökenini ve gelişmesini evrimci açıdan ele alarak işlemişlerdir.
C. Darwin ’in (1809-1882) araştırmaları etnolojiyi de etkileyerek etnolojide evrimci okul’u geliştirmiştir. İsviçreli J.J. Bachofen (1815-1887), Amerika’lı L. Morgan (1818 - 1881), İngiliz E. B. Tylor (1832-1917) J.G . Fraser (1854-1917), A.C. Haddon (1885- 1940), Alman A. Bastian (1826-1905') ve Fin’li E. Westermarck (1862-1939) dinin, büyünün, ailenin, devletin, sanatın kökenini ve gelişmesini evrimci açıdan ele alarak işlemişlerdir.
Post a Comment