ESSENİLER ve sırları
ESSENİLER ve sırları
Çağdaşları Essenilerin gerçek doğasından pek az haberdardılar. Tarihi kayıtlarda onlarla ilgili bu denli az bilginin bulunması, bu tarikatın gizliliğe önem vermesiyle bağlantılıdır. Bu nedenle üye olmadıkça hiç kimse onların faaliyetleri hakkında yazılı ya da sözlü olarak bilgi veremiyordu. Üye olanlarsa tarikata öyle kuvvetli bağlarla bağlanıyorlardı ki, tarikat içi öğretileri açığa vurmakta gönülsüz oluyorlardı. Bundan dolayı Esseniler, Gizemliler ya da Esrarlı İnsanlar adıyla tanındılar.
Tarikat içi öğretileri öğrenmeye yalnızca, uzun yıllar boyu çabalayarak disiplinli davranışları ve topluluğun katı kurallarına gösterdikleri uyumla kendilerini kanıtlamış olanlar hak kazanırdı.
Hadoth Ne Anlama Geliyordu?
Essenilerin öğretilerinin birçoğu üyelere Hadoth adı verilen gizli toplantılarda
öğretilirdi. Hadothlara sadece tarikatın üç aşamasından ya da derecesinden
başarıyla geçmiş olanlar katılabilirdi. Adaylar bir yıllık üyelik süresinin
sonunda bir Essenilinin ayırt edici özelliklerinden biri olan karakteristik
beyaz giysiyi giymeye hak kazanırlardı. Ama kavranması nispeten daha zor olan
öğretiler için bu süre yeterli görülmezdi.
Aday İkinci yıl boyunca tarikatın geleneklerinden birçoğuna
uyum göstermekle yükümlüydü. Ancak üyelik denemesinin üçüncü yılı sonunda
kendisine, tam donanımlı bir Esseniliyi seyahat ettiği yerlerde başkalarına
tanıtacak "tanınma işaretleri" verilirdi. Daha sonra da derin
sırların açığa çıkarıldığı ve görülmeyenle ilişkiye geçmenin en katı ama en
etkili tekniklerinin öğretildiği Hadoth toplantılarına katılabilme şerefiyle
onurlandırılırdı.
Öğretiler Nasıl Sunulurdu?
Hadoth, bilgelikleri ve Esseni öğretileri konusundaki
uzmanlıklarıyla diğerleri arasından seçilmiş olan üç öğretmen tarafından
yönetilirdi. Esas öğretmene Üstat anlamına
gelen Rabban ya da Rabboni adı verilirdi. Rabban, çoğu
Rabbi ya da Öğretmen, adıyla bilinen baş asistan tarafından yeniden
yorumlanması ve açıklanması gerekecek kadar derin olan Sırları sunmakla
görevliydi. Rabbi 'ye de Rab ya da Asistan Öğretmen olarak bilinen üçüncü öğretmen yardımcı olurdu.
Bu üçü bağlı bulundukları Esseni topluluğun ruhsal liderleriydi; bunların
topluluğun maddi anlamdaki faaliyetlerini denetleyen idarecilerle karıştırılmaması gerekir.
Üç Öğretmen Neyi Simgelemektedir?
Rabban, Rabbi ve Rab ile ruh, öz ve kişilik ya da bazılarının
deyişiyle ruh, zihin ve beden arasında dolaysız bir simgesel ilişki vardır.
Hadoth'daki üç öğretmen, sayelerinde hayatın gizemli yanlarını ya da sırlarını
öğrendiğimiz, varlığımızın bu üç unsurunu simgelemektedir.
Essenilere Ne Oldu?
Essenilere Gizemliler ya da Esrarlı İnsanlar adının
verilmesinin bir nedeni de, aniden ortadan yok olmuş olmalarıdır. Sanki hiçliğe
karışıp gitmişlerdir. Essenilere ne olduğu sorusunun bugüne kadar cevabı
bulunamamıştır.
Esseniler birdenbire hem sistemli bir topluluk ve gezici
öğretmenlerle şifacılardan oluşmuş bir halk olarak hem de bireysel anlamda, var
olduklarına dair en ufak bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuşlardır. Tarihin
karanlığında tamamen yitip gitmeleri gizemli bir olgu olsa da, bu son derece
esrarengiz tarikatın tarihinde aynı gizemliliğe sahip birçok başka olay da
vardır.
Essenilerin Öğretilerinin
Toplandığı Kütüphaneye Ne Olmuştur?
Kehanet yoluyla ya da başka bir şekilde Roma tümenlerinin
yaklaştığını haber alan Esseniler, el yazmalarından ve öğretilerden oluşmuş
muhteşem kütüphanelerini dağıtmaya başladılar. Tarikata ait sırları koruma
altında bulundurmaya ve kutsal kitapları korumaya ant içmiş olan Esseniler, bu
sözlerine sadık kalarak el yazmalarının ya da tomarlarının birçoğunu özellikle
bu amaç için yapılmış toprak kavanozlara koyup ağzını mühürleyerek civardaki
mağaralara sakladılar ya da yeraltı kemerlerine gömdüler.
Roma Kartalı Kumran'a girdiğinde onu karşılayan derin bir
sessizlik oldu. Eğer Romalı kumandanlar ruhsal sezgi kapasitesine sahip
olsalardı topluluğun ortadan kaldırılmasını emretmezlerdi. Bütün yapılar
alevler içinde yitip gitti. Esseniler de yok oldular. Sene M.Ö.68'di. O günden
sonra da ne bir Esseniliyle ne de Essenilerin herhangi bir faaliyetiyle ilgili
bir kayda rastlandı.
Kütüphanedeki tomarların ne oranda dağıtıldığını hâlâ
bilmiyoruz. Belki de önümüzdeki yıllarda bu tomarlardan parçalar bulunacaktır. Manual of Discipline (Disiplin
Kılavuzu) ve The War of the Sons of
Light with the Sons of Darkness (Işığın Oğullarının Karanlığın
Oğullarıyla Savaşı), Ölü Deniz Tomarlarının dağılmış Kumran kitaplığına ait
parçaları olduğunu gösteren el yazmalarından sadece ikisidir.
Bununla birlikte, bunların ve diğer tomarların içerdiği öğretilerin ne kadarının doğru şekliyle kamuoyuna açıklanacağını ancak zaman içinde öğrenebileceğiz. Bilim adamlarının çoğu tutuculuk batağına saplanmış olup tomarlardaki Gizemli öğretileri doğru biçimde yorumlayacak ruhsal anlayışa sahip değildir. Ne yazık ki, bazıları da bu tomarların dış dünyanın karanlığım aydınlatacak ışığını ortaya çıkarmaktansa kendilerini geleneğe bağlı kalmaya mecbur hissedeceklerdir.
Kitap: “ESSENİLER ve sırları” (Sayfa: 42…47)/ Robert Chaney
Esseniler
Vikipedi, özgür
ansiklopedi
Esseniler (İbranice: אִסִּיִים, İsiyim; Yunanca: Ἐσσηνοί Essenoi, Ἐσσαῖοι Essaioi ya da Ὀσσαῖοι Ossaioi), MÖ 2. asırdan MS
1. asra kadar olan dönemde gelişmiş olan ve Yahudiliğin İkinci Tapınak
Dönemi'ne denk gelen bir mezheptir. Bazı uzmanlar bu mezhebin Sadok
rahiplerinden geldiğini savunmaktadır.[1] Essenilerin
sayıları Farisilerden ve Saddukilerden azdı. Esseniler diğer mezhep mensuplarının
yaşadığı kentlerde yaşıyor olmakla birlikte münzevi bir topluluktu. Bazı
gruplar kendilerini riyazete, gönüllü fakirliğe, günlük gusle adamıştı. Bu
gruplara toplu hâlde, uzmanlar tarafından "Esseniler"
denmektedir. Josephus, eserlerinde Essenilerin kalabalık sayılarda
gruplardan oluştuklarını ve Roma'nın Yahudiye eyaletinde binlercesinin ikamet ettiğini dile
getirmektedir.
Ölü Deniz Yazmaları denilen el
yazması topluluğunun bulunması ile birlikte Essenilerin daha çok tanınan bir
gruba dönüşmeleri gerçekleşti. Bu yazmaların içinde MÖ 300 kadar eskiden
1946'ya kadar dokunulmadan kalmış Tanah kısımları korunmuş halde bulunmuştur.
Bazı uzmanlar Essenilerin, Ölü Deniz Yazmalarını kaleme aldığını
savunmaktadırlar.[2] Rachel Elior ise
Essenilerin varlığından kuşku duyduğunu dile getirmektedir.[3][4][5]
Esseniler hakkındaki en eski kayıt Yaşlı Plinius (ö. yakl. MS 79) tarafından, Doğa Tarihi kitabında yazılıdır.[6] Plinius, Essenilerin evlenmediğini, para kullanmadıklarını ve binlerce kuşaktır var olduklarını yazmaktadır. Filon'un aksine Esseniler için İsrail yurdundan başka coğrafi bir mekanı anmayan Yaşlı Plinius, Essenilerin mekanı olarak, tam da Ölü Deniz Yazmaları'nın bulunduğu Kumran[7] yakınında yer alan Eyn Gedi'yi yazmaktadır.
Plinius'tan birkaç sene sonra Josephus, Yahudilerin Savaşı’nda Essenilerden
bahsetmektedir (yakl. MS 75).[8] Yahudi Kadim Tarihi eserinde daha
kısa bir özetle Essenilerden bahseder (yakl. MS 97). Josephus, Essenilerin
dönemin İsrailoğullarının tabi olduğu üç mezhepten birisi olduğunu dile
getirmektedir (diğer ikisi Farisiler ve Saddukilerdir). Josephus, dindarlık,
ruhbanlık, kişisel mülk ve para sahibi olmama, cemaat halinde yaşama inancı
ve Şabat gününün kurallarına sıkı sıkıya
uyma özellklerini saymaktadır. Ayrıca belirttiğine göre, Esseniler her sabah
bir çeşit gusûl alırlar, yemeklerini birlikte yemeden önce dua ederler,
kendilerini hayır faaliyetlerine adamışlardır, öfke göstermeleri yasaktır, bilginlerin
eserlerini çalışırlar, sır tutarlar ve yazılarında adları geçen meleklerin isimlerini anma konusunda dikkatlidirler…
…
…
Post a Comment